Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Asliye Ceza Mahkemesi ve Görevi

Aynı eksiklik disiplin hukuku için de sözkonusu olup, benzer bir kanun disiplin usul hukuku için de gereklidir. Çünkü bu düzenleme ile, özel yasasında idari yargıyı görevli kılmayan tüm idari yaptırımlara karşı adli yargı yolu düzenlenmiştir. Bend ile “anılan işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına  giren kararların da verilmiş olması halinde idari yargının görevli olacağı” hükmü getirilmiştir. Böylece, idari yargı yolu için ya yasada açıkça idari yargın görevlendirilmesi ya da idari yargının görev alanına giren bir işlemin de tesis edilmiş olması gerekmektedir. Anayasamız yargı ayrılığı rejimini benimsediğinden, adli cezalar adli yargı organlarınca verilip, kendi usulünce itiraz veya temyize tabi idi.

  • Ancak burada; kurumdan henüz kendi mülkiyetine geçmeyen paradan mahrum kalınıyor.
  • (7) Üçüncü fıkraya göre beyan edilmesi gereken ticari iletişim gelirlerinin süresinde beyan edilmediği veya eksik beyan edildiğinin tespiti üzerine medya hizmet sağlayıcılarına 30 gün içerisinde Üst Kurul gelirinin ödenmesi bir yazı ile bildirilir.
  • Anayasa’daöngörülen suçta ve cezada kanunilik ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alanbir anlayışın öne çıktığı günümüzde, ceza hukukunun da temel ilkelerindenbirini oluşturmaktadır.

Fakat uygulamada, keyfi bazı yaptırımlar uygulanabildiği gibi birtakım usule aykırı işlemler yapılarak işyeri ruhsatının iptal edildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Şu halde, ruhsatı iptal edilen işyeri sahibi, bu iptal işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, işlemi yapan idareye karşı dava yoluna başvurabilir. Ancak doğrudan iptal davası açmadan önce kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde itiraz yoluna da gidilebilir. İtiraz yoluna gidilmesi dava açmaya ilişkin süreyi durdurmaktadır. İdare, itirazı reddeder veya 30 gün içinde itiraza herhangi bir yanıt vermezse bu durumda idari işlemin iptali davası açılabilir. Ancak idareye dava açmadan önce itirazda bulunmak bir zorunluluk olmayıp tercihe göre doğrudan dava açılması yoluna da gidilebilir. (1) Askerî öğrenciler ile erbaş ve erler hakkında verilen disiplin cezaları ile subay, astsubay, uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında verilen, bu Kanunda yer alan disiplin cezalarına karşı iptal davası açılabilir. Seferberlik ve savaş zamanında ise yüksek disiplin kurulları tarafından verilen Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç bu Kanunda yer alan diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışındadır. (4) Hizmetten men cezası; disiplinsizlik yapan erbaş ve erin, bozulan disiplinin yeniden tesis edilmesi amacıyla günlük hizmetten uzaklaştırılmasıdır. Bu ceza, disiplin kurulları tarafından on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar bu süre dâhil veya disiplin amirleri tarafından ekli (1) sayılı çizelgeye göre, bu Kanunun dördüncü bölümünde yer alan aylıktan kesme ile hizmet yerini terk etmeme cezalarını gerektiren disiplinsizlik hâllerinde verilebilir. Ceza alan erbaş ve erler, ceza süresince mesai çizelgesindeki eğitim faaliyetlerine iştirak ettirilmezler; ancak müşterek idari vazifelerin ifasında veya ihtiyaç duyulan askeri hizmetlerde görevlendirilebilirler.

Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararları doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliği‘ne gönderilir. Erişim Sağlayıcıları Birliği, özel hukuk tüzel kişisi niteliğindedir. Bu birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları (Örn, TUrkcell, TTNET, Kablonet vb.) faaliyette bulunamazlar. Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir. İnternet sitesi veya web sayfasına erişimin engellenmesi; internet üzerinden yayımlanan haber, video, fotoğraf, yorum vb. Içeriklerle kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlali, suç işlenmesi, kamu yararı bulunması gibi nedenlerle öncelikle hukuka aykırı içeriğin bulunduğu internet sitesindeki URL’ye, ihlal bu şekilde giderilemediği takdirde tüm internet sitesine erişimin engellenmesini ifade etmektedir. Dava konusu kurallarda düzenlenen, içeriğinçıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı suçun işlendiğitespitine bağlı olarak değil suç şüphesine bağlı olarak uygulanan biryaptırımdır. Diğer bir ifadeyle kurallarda belirtilen yaptırımlarınuygulanması, yaptırım uygulanan kişinin 5651 sayılı Kanun’un 8.

Hatta bu ceza bazen eşyadan sahibinin faydalanmasının önlenmesi şeklinde olup burada ceza asıl etkisini yine sahibi üzerinde gösterir (Örneğin aracın 6 ay trafikten men edilmesi). Eşyanın sahibi dolaylı etkilenir (imara aykırı yapının yıkılması veya ruhsata uygun hale getirilmesi gibi). Ì İdari suçlarda, 5237 sayılı TCK’nundaki takdiri indirim, tahrik, yaş küçüklüğü ve benzeri indirim nedenleri uygulanamaz. Ancak varsa özel kanunlardaki açıkça tanımlanan azaltma nedenleri uygulanabilir[7]. Ì İdare tarafından idari bir kararla özgürlüğü bağlayıcı karar verilemez.

Özetle, 5651 sayılı Kanun kapsamında İnternet ağı yoluyla yapılan yayınlarda korunan temel hak olan “kişilik hakkı” ile malvarlığı haklarından olan “marka hakkının” ihlali veya bu haklara yapılan saldırı fiillerinin de birbirinden ayırt edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla, başvuran tüzel kişinin marka hakkına tecavüz fiili nedeniyle 5651 sayılı Kanun’un 9. Maddesi gereği erişimin engellenmesine karar verilemeyeceği değerlendirilmektedir. BTK Başkanı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan verilen erişimin engellenmesi kararı, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. İnternet ortamında yapılan yayınlar vasıtasıyla suç işlendiğine dair “yeterli şüphe” oluştuğunda içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilmesi için “yeterli şüphe” aranmasının nedeni, yeterli şüphe kavramının savcılık tarafından bir iddianameyle ceza davası açılmasının önşartı olmasıdır. İçeriğin çıkarılması kararıverilmesi şeklindeki idari tedbirin bir suç şüphesine bağlı olarak uygulandığıaçıktır. Maddesi suç şüphesi altında bulunan kişiyle ilgiliolarak çeşitli tedbirler alınmasını mutlak olarak yasaklamamaktadır. Suçşüphesi altında bulunan kişiye ilişkin olarak çeşitli adli ve idari tedbirlerinalınmasına anayasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak öngörülen tedbirin cezayargılaması süreciyle bağlantılı olarak yürütülen geçici bir tedbir niteliğindeolması gerekir.

Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler. Komisyonlar Yönetim Kurulunun görev süresi içinde Yönetim Kuruluna yardımcı olarak çalışırlar ve Yönetim Kuruluna çalışmaları hakkında yazılı bilgi verirler. Yönetim Kurulu da değerlendirerek sonucu Komisyona duyurur. Komisyonlar (Temsilciler komisyonu dışında) 5 veya 7 üyeden oluşur. Temsilciler Komisyonunun üye sayısı Cemiyet üyelerinin görev yaptığı yayın kuruluşlarının sayısı kadar olur.

Bunun içinde 4207 sayılı yasada 5727 sayılı yasayla birlikte geniş kapsamlı bir değişiklik yapılmış ve sigara vb. Tütün ürünlerinin serbest kullanılma alanları oldukça daraltılmıştır. Maddesine bakıldığında, çeşitli olasılıklara göre değişik miktarlarda idari para cezaları öngörülmüştür. Öngörülen idari para cezalarını veren belediye organları da farklılıklar göstermektedir[30]. Bu hükümle,bazı mekanlarda tütün mamulü kullanılması halinde idari para cezası verilmesi koşullarının düzenlendiğini görmekteyiz. Ancak anılan fiil Kabahatler Kanununda üç fıkralık bir “kabahat” şeklinde düzenlenmiş olmakla birlikte anılan fiil çok daha ayrıntılı ve geniş kapsamlı olarak bir kanun konusu (4207 SK) olmuştur. Suçun oluşması için bu unsurlar gerekmekte olup, buradan yetkili makamların “açık ve yazılı” izniyle yukarıda belirtilen işgal halinin olabileceği ve suç oluşmayacağı sonucuna varıyoruz. Ancak böyle durumlarda bazen işgalci için olmasa da yetkili makam için suç oluşabilir. Örneğin, bir inşaat sahibine 10 günlüğüne belli sınırlar içinde kum yığma izni verilmesi, toplumun hakkını ihlal etmeyebilir hatta zorunluluk olabilir. Ancak aynı birim A şahsına süresiz olarak arabasını dükkanının önündeki kaldırıma parketme izni verirsi, bu izin araç sahibi için suç oluşturmasa da yetkili makam için suç oluşturabilir.

Hakları ihlal edilenlerin başvurabileceği hukuk yolu daöngörülmemiştir. Doğacak ve giderilmesi olanaksız zararları önlemek amacıylaantidemokratik niteliği açık olan ve başta ifade özgürlüğü olmak üzere çoksayıda temel hakkı ihlal eden yasanın yürürlüğünün durdurulmasına ivedi şekildekarar verilmesi gerekir. Bütün bu açıklamalar Türkiye’deki kullanıcıların verileriniTürkiye’de bulundurma yükümlülüğü öngören kuralın sosyal medya kullanıcılarınınAnayasanın 20 maddesinde güvence altına alınan özel hayatın korunması hakkına,22. Maddesinde güvence altınaalınan düşünce özgürlüğüne, 26. Maddesinde güvence altına alınan ifadeözgürlüğüne yönelik müdahale teşkil ettiği ve meşru bir amacının bulunmadığınıgöstermektedir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *